Karamürsel’de kaç tane köyü var ?

Karamürsel’de Kaç Tane Köy Var? Anadolu’nun Kalbinde Bir Yolculuk

Bazen bir yerin ruhunu anlamak için şehir merkezlerine değil, yolların sonundaki küçük köylere bakmak gerekir. Çünkü orada, geçmişin sesleri yankılanır; eski taş evlerin duvarlarında hatıralar, köy meydanlarında dostluklar yaşar. Karamürsel’e ilk gidişimde bu gerçeği bizzat hissettim. Denizin kıyısında büyüyen bir ilçenin sadece sahiliyle değil, iç kesimlerinde sakladığı köyleriyle de bambaşka bir hikâyesi olduğunu keşfettim. Peki, bu güzel ilçede kaç köy var ve her biri neden bu kadar kıymetli?

Karamürsel’in Coğrafi ve İdari Yapısı

Karamürsel, Kocaeli iline bağlı bir ilçedir ve Marmara Bölgesi’nin güney kıyısında, İzmit Körfezi’nin batı ucunda yer alır. Tarihi, Osmanlı’nın ilk denizcilerinden Karamürsel Bey’e kadar uzanan bu topraklar, sadece stratejik konumuyla değil, kırsal dokusunu hâlâ koruyan köyleriyle de öne çıkar. İlçe merkezi modernleşse de, köyler geçmişle geleceği birbirine bağlayan köprüler gibidir.

Karamürsel’de Kaç Köy Var?

Güncel idari verilere göre Karamürsel ilçesine bağlı 22 köy bulunmaktadır. Bu köyler, coğrafi konumlarına göre sahil, ova ve dağ köyleri olarak üç ana grupta toplanabilir. Her biri kendi doğası, kültürü, gelenekleri ve üretim biçimiyle farklı bir hikâye anlatır.

Köylerin Hikâyesi: Verilerle Gelen İnsan Öyküleri

1. Sahil Köyleri: Denizle İç İçe Bir Yaşam

Karamürsel’in bazı köyleri Marmara Denizi’nin kıyısında yer alır. Bu köylerde balıkçılık, yüzyıllardır en önemli geçim kaynağı olmuştur. Örneğin Ereğli köyünde sabahın erken saatlerinde balıktan dönen teknelerin oluşturduğu manzara, adeta bir tablo gibidir. Burada yaşayanların anlattığına göre, dedelerinden torunlarına geçen balıkçılık kültürü sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimidir.

2. Ova Köyleri: Tarımın Kalbi

Karamürsel’in iç kesimlerine doğru ilerledikçe, verimli topraklara sahip tarım köyleri karşımıza çıkar. Kayacık, Dereköy gibi yerlerde zeytin, mısır, buğday ve çeşitli meyve-sebzeler yetiştirilir. Bu köylerde tarım sadece ekonomik bir faaliyet değildir; aynı zamanda ailelerin birlikte çalıştığı, imece usulünün hâlâ yaşadığı sosyal bir yapıdır.

Kayacık köyünde tanıştığım 70 yaşındaki Hatice Teyze, “Her hasat zamanı, köyün bütün kadınları bir araya gelir, birlikte toplarız ürünleri. Bu sadece üretmek değil, birlikte yaşamak demek,” diye anlatmıştı. Onun sözleri, köylerin sosyal dokusunun ne kadar güçlü olduğunu anlamamı sağladı.

3. Dağ Köyleri: Doğanın Kucağında Sessiz Bir Dünya

Karamürsel’in güneydoğusunda, Samanlı Dağları’nın eteklerinde yer alan köyler ise bambaşka bir dünyanın kapısını aralar. Karapınar, Tahtalı, İhsaniye gibi köylerde doğa, hayatın merkezindedir. Burada arıcılık, hayvancılık ve küçük ölçekli organik tarım yaygındır. Yollar dar ve kıvrımlı olsa da, bu köylerin sunduğu manzaralar ve huzur her adımda hissedilir.

Köylerin Sosyoekonomik Önemi

Bugün Karamürsel’in köyleri sadece geçmişin bir mirası değil, geleceğin de umududur. Tarım ve hayvancılık üretiminin önemli bir kısmı hâlâ bu köylerde yapılmakta, yerel ekonomiye katkı sağlanmaktadır. Ayrıca kırsal turizmin yükselişiyle birlikte, köylerdeki geleneksel yaşam biçimleri turistik bir değer haline gelmiştir.

Örneğin, son yıllarda organik tarım turizmi kapsamında düzenlenen “Köyde Bir Gün” etkinlikleri, şehirden gelen insanlara hem doğayla iç içe bir deneyim sunmakta hem de köylülerin gelir kaynaklarını çeşitlendirmektedir. Bu da kırsal kalkınmanın sürdürülebilir bir modelle mümkün olabileceğini gösteriyor.

Geleceğe Bakış: Köyler Yeniden Değer Kazanıyor

Karamürsel’deki köyler, modern dünyanın hızlı temposunda kaybolan değerlere tutunan birer yaşam alanı olarak giderek daha fazla önem kazanıyor. Genç nüfusun bir kısmı şehirlere göç etse de, son yıllarda doğaya dönüş eğilimiyle birlikte köylere geri dönüş hareketi de gözleniyor. Bu dönüş, sadece nüfus hareketi değil; aynı zamanda doğaya, üretime ve birlikte yaşama kültürüne dönüş anlamı taşıyor.

Sonuç: Köyler Birer Hafıza ve Gelecek Noktasıdır

Karamürsel’in 22 köyü, yalnızca birer yerleşim birimi değildir; her biri bir hikâye, bir kültür ve bir gelecek potansiyelidir. Köylerin varlığı, bu toprakların kimliğini ve çeşitliliğini koruyan en önemli unsurlardan biridir. Onlar olmadan Karamürsel’in ruhu eksik kalırdı.

Sen Ne Düşünüyorsun?

Sence köyler gelecekte nasıl bir rol üstlenmeli? Şehirleşme arttıkça kırsal yaşam nasıl korunabilir? Yorumlarda fikirlerini paylaş, birlikte köylerin geleceğini konuşalım.