İyi Pazarlar Nasıl Yazılır? TDK’ya Göre Doğru Yazım ve Farklı Bakış Açıları Herkesin günlük yaşamında sıkça karşılaştığı, belki de otomatik olarak yazdığı bir ifade: “İyi pazarlar”. Peki, bu ifadeyi yazarken doğru yazım biçimini kullanıyor muyuz? TDK bu konuda ne diyor ve biz bu yazımı ne kadar doğru biliyoruz? Bu yazı, hem dilbilgisel açıdan doğru yazımın ne olduğunu hem de farklı bakış açılarını nasıl etkileyebileceğimizi ele alacak. Gelin, biraz derinleşelim. “İyi Pazarlar” Yazımı: TDK Ne Diyor? Türk Dil Kurumu’na göre, “İyi Pazarlar” ifadesi aslında yanlış yazılıyor. Doğru yazım şekli “İyi pazarlar” olmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, “pazarlar” kelimesinin bir isim…
8 YorumSevimli Fikir Köşesi Yazılar
Kişi Başına Düşen Gayri Safi Milli Hasıla: Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Toplumların işleyişini ve bireylerin sosyal yapılar içindeki yerini anlamak, yalnızca ekonomik verilerle sınırlı değildir. Bir araştırmacı olarak, toplumların nasıl şekillendiği ve bu şekillenişin bireylerin yaşamları üzerindeki etkileri üzerinde sürekli düşünürüm. Bu yazıda, kişi başına düşen gayri safi milli hasıla (GSMH) kavramını, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler bağlamında ele almayı hedefliyorum. Kişi başına düşen gayri safi milli hasıla, bir ülkenin ekonomik sağlığını ve yaşam standartlarını anlamak için sıklıkla kullanılan bir göstergedir. Ancak, sadece ekonomik bir ölçüt olmanın ötesine geçer. Bu rakamın, toplumsal yapıları nasıl etkilediğini ve bireylerin…
6 YorumGaziantep’te Geçmişten Günümüze Ekonomik Dönüşüm: Medeniyetlerin İzleri Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomist Bakış Açısı Ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, bireylerin ve toplumların yapması gereken seçimlerle şekillenir. Gaziantep’in zengin tarihsel geçmişi, ekonomik kararların ve kaynak kullanımının nasıl toplumsal refahı etkilediğini gözler önüne seriyor. Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan bu şehirde, her bir medeniyetin ekonomiye etkisi, toplumların kaynakları nasıl yönettiği ve bu yönetimin sonuçları üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Gaziantep’in tarihine derinlemesine bakıldığında, bu şehirdeki ekonomik dinamiklerin, eski çağlardan günümüze kadar nasıl evrildiğini anlamak mümkündür. Gaziantep’teki Medeniyetler ve Ekonomik Yapılar Gaziantep, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu…
Yorum BırakHad Uygulamak Ne Demek? Bilimsel Bir Bakışla İnceleniyor “Had uygulamak” terimi, günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bir kavram olabilir, ancak bilimsel bir bakış açısıyla ele alındığında çok daha derin anlamlar taşıyor. Çoğu zaman dini veya toplumsal bir bağlamda, bireylerin davranışlarını sınırlama, yönlendirme ya da disipline etme amacıyla kullanılır. Ancak “had” terimi, daha geniş bir anlamda, sadece toplumsal bir norm olarak değil, biyolojik, psikolojik ve hatta felsefi açıdan da anlam kazanabilir. Peki, had uygulamak ne demek? Bilimsel bir merakla yaklaşarak, bu konuyu hem günlük hayatımıza hem de bilimsel perspektiflerden nasıl ele alabileceğimizi keşfetmeye ne dersiniz? Had Uygulamak: Toplumsal ve Psikolojik Bir Perspektif…
Yorum BırakMaden Suyu, Mide Gazına İyi Gelir Mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Düşünceler Siyaset bilimi, toplumsal düzenin ve güç ilişkilerinin dinamiklerini anlamaya yönelik derinlemesine bir çalışmayı gerektirir. Toplumlar, belirli bir ideolojiye, ekonomik yapıya ve kültürel normlara dayalı olarak düzenlenmiştir. Bu düzen, bazen görünmeyen ancak her an hissedilen bir etkiye sahiptir. Güç, yalnızca siyasi liderlerde veya devletin tepe yönetiminde birikmiş olamaz; günlük yaşamın en sıradan unsurlarına bile etki edebilir. Peki, maden suyu gibi basit bir içeceğin bile toplumsal bir metafor haline gelmesi mümkün mü? Toplumsal yapıyı şekillendiren kurumlar ve ideolojiler, bireylerin sağlığına bile etki eder.…
Yorum Bırak“Gel Beri” Ne Demek? Tarihsel Arka Planı ve Günümüz Akademik Tartışmaları “Gel Beri” İfadesinin Kökeni ve Anlamı Gel beri, Türkçe’nin en ilginç ve bazen de yanlış anlaşılan ifadelerinden birisidir. Günümüzde, özellikle halk arasında sıkça kullanılan bu deyim, kelime olarak basit gibi görünse de, tarihsel süreç içerisinde derin anlamlar taşımaktadır. Kelime anlamı itibariyle “gel” ve “beri” kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. “Gel” fiili, birine yaklaşmasını ifade ederken, “beri” kelimesi ise eski Türkçede “burası” anlamına gelir. Dolayısıyla “gel beri”, kelime anlamı itibariyle “buraya gel” ya da “yaklaş” anlamına gelir. Bu ifade, Türk dilinde yalnızca günlük yaşamda değil, aynı zamanda tarihsel süreçlerde de önemli bir…
Yorum Bırakİşe Gitmemek İçin Rapor Nereden Alınır? Herkes bir noktada işe gitmek istemez. Aniden gelen bir sabah depresyonu, tükenmişlik ya da sadece bir gün kendine vakit ayırma isteği… İşte tam burada, “rapor almak” devreye giriyor. Ancak, bu pratik gerçekten hakkını vererek mi kullanılıyor, yoksa iş yerindeki sıkıntılardan kaçmak için bir kaçış yolu mu? Günümüzde, işi engelleyen her küçük sıkıntıyı raporla geçiştirenlerin sayısı giderek artarken, bu konuya dair birçok etik soru da karşımıza çıkıyor. İşe gitmemek için rapor almak ne kadar meşru bir davranış? İşe Gitmemek İçin Rapor Almak: Hak Mı, Suç Mu? İşe gitmemek için rapor almak, günümüzde neredeyse sıradan bir…
8 YorumMillet ve Halk Aynı Şey Mi? Merhaba sevgili okurlar! Bugün, belki de en çok karşılaştığımız ama üzerinde en az düşündüğümüz kavramlardan birini ele alıyoruz: millet ve halk. Hemen hepimizin günlük yaşamında kullandığı bu iki kelime arasında gerçekten de bir fark var mı? Yoksa ikisi de aynı şeyin farklı biçimlerde ifade edilmesi mi? İşte bu soruya yanıt ararken, tarihsel kökenlerinden günümüz toplumlarındaki etkilerine kadar geniş bir yelpazeyi inceleyeceğiz. Bu yazıyı okurken, “Ah, evet!” diyeceğiniz bazı noktalar bulacağınızı umuyorum. Hazırsanız, konuya derinlemesine dalalım! — Millet ve Halk: Temel Tanımlar Öncelikle, millet ve halk kelimelerinin sözlük anlamlarını hatırlayalım. Millet kelimesi genellikle belirli bir…
Yorum BırakGaleri Açmak İçin Ne Gerekiyor? Geçmişten Günümüze Bir Tarihsel Yolculuk Bir Tarihçinin Perspektifi: Geçmişin Tozlu Raflarından Bugüne Sanat galerisi açmak\
8 Yorumİlk Ses Kayıt Cihazı: Güç, İdeoloji ve Toplumsal Düzenin Kaydı Güç ilişkileri, toplumların temel yapı taşlarından biridir. Her birey, grup ve kurum, bu ilişkilerin bir parçasıdır ve bu ilişkiler, toplumların yönetim biçimlerini ve toplumsal düzenlerini şekillendirir. Siyaset bilimcisi olarak, güç dinamiklerinin nasıl işlediğini, iktidarın kimler tarafından ve nasıl elde edildiğini, kurumların ve ideolojilerin bu süreçlerdeki rollerini sürekli olarak sorgularım. Sesin kaydedilmesi, ilk kez Thomas Edison’un 1877’deki fonografıyla mümkün olmuştu. Bu teknolojinin ortaya çıkışı sadece bir bilimsel başarı değil, aynı zamanda iktidar, ideoloji ve vatandaşlık arasındaki ilişkilere dair derin siyasal sorulara da kapı aralamaktadır. Ses kaydı, aynı zamanda toplumların sesini, gücünü…
Yorum Bırak